6 Şubat 2012 Pazartesi

KIRMIZI GÜNE BİR HAFTA KALA


Kırmızıya oldum olası tutkunum... Belki de doğduğum andan beridir kimbilir, anneme sormalıyım:)
Kırmızı renk enerjidir...
Dinamizmdir...
Mutluluktur...
Capcanlılıktır...
Dikkat çeker...
Kişiyi fena çarpar...
İştah açar...
Tansiyonu ve kan akışını hızlandırır...
Tahrik eder...
Amma velakin uzun süreli kırmızı kullanımı kişi üzerinde bazı olumsuz etkilere de neden olabiliyor...
Uykusuzluk...
Tansiyon ve kan basıncının yükselmesi...
Kızgınlık...hatta saldırganlık!
Aman dikkat diyorum:)

Kırmızı kelimesinin kökeni arapça ve farsçadır.  Kırmızı renk boya veren bir böcek olan kırmız'dan türediği düşünülmektedir. Bu böcekten elde edilen kırmızı renkli bir ilaç ise Osmanlı döneminde yaygın olarak romatizma tedavisinde kullanılmıştır. Öte yandan, ''Kormiz'' eski türkçe'de ateş demek...O yüzden türkçeden türemiş olabileceğini savunanlar da var...

Gelelim günümüz kırmızısına...Yani yaklaşan ''Kırmızı Güne''...Hikayesini yıllardır hepimiz ezberledik sayılır ama ben yine de günün anlam ve önemine istinaden görevimi yapıp hatırlatayım:

''Eski Roma'da, Roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi Juno'yu onurlandırmak için 14 Şubat bir tatil günü olarak belirlenmiştir. Juno aynı zamanda Kadınların ve Evliliğin Tanrıçasıdır. 14 Şubat'ı izleyen gün, 15 Şubat'ta Lupercalia Festivali adıyla bilinen bereket festivali başlar. Bu festival tanrılar Lupercus ve Faunus onuruna kutlanır..

Bu ilginç gelenek ilerleyen zamanlarda genç kızları ve genç erkekleri bir araya getirmek ya da ayrılan çiftleri tekrar birleştirmek amacını aldı. Festival gecesi genç Romalı kızların isimleri küçük kağıt parçaları üzerine yazılır ve kavanozlara atılırdı. Delikanlılar bir kız ismi çeker ve festival süresince o kızla çift olurlardı. Bazen bu çifler bir sonraki yılın festivaline kadar birlikte olmaya devam ederdi. Gelenek uzun dönemler devam etti, ta ki halk geleneğin hıristiyanlığa uygun olmadığına ve çiftlerin şansla değil seçimle biraraya gelmesi gerektiğine karar verene kadar.

Genç kızları ve delikanlıları biraraya getiren Sevgililer Günü (Valentine's Day) Festivali gerçek anlamını ve adını rahip Aziz Valentine'ın çabaları ile almıştır..
Hikaye, pek çok ciddi ve kanlı olaylara sahne olan İmparator II. Claudius'un saltanatına kadar uzanmaktadır. Claudius erkeklerin asker olmak ve orduya katılmakla ilgili sorunların eşlerini ve ailelerini bırakamamaktan kaynaklandığını keşfetti. Roma'da bütün nişanlılık ve evlilikleri iptal etti.. 
Romantik ve kalbine inanan bir Roma rahibi olan Aziz Valentine Claudius'a meydan okudu ve emirlere karşı geldi. Aziz Marius ile birlikte gizlice çiftleri evlendirdi. Ancak itaatsizlikleri keşfedildiğinde Valentine şiddetle dövülerek 14 Şubat günü ölmeye bırakıldı (M.S. 270) 
Aziz ünvanını ölümünden sonra almıştır. Orta Çağ döneminden bu yana, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere, 14 Şubat günü Sevgililer Günü olarak dünyanın pek çok yerinde kutlanmaktadır.'' 


Artık günümüzde 14 Şubat birçok insanın kutlamak için günler öncesinden hazırlık yaptığı sosyal ve ticari bir olay haline geldi. Adeta kırmızı bir şölen yaşıyoruz her yerde... Kalpli çikolatalar, kırmızı yastıklar, Sevgililer Günü içerikli bir yığın ıvır zıvır... Tabii ki bendeniz de boş durmayıp el yapımı kırmızılar ürettim bu keyifli süreç içinde...


Adı ister ''sevgili'' olsun, ister ''eş'', ister ''arkadaş''...Önemli olan sevgiyi paylaşmaktır, hediye bahane... 


HER GÜNÜMÜZ SEVGİ VE IŞIK DOLU OLSUN! 












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder